Değişik Hamsi buğulama
Tereyağlı Ton Balığı
Peynirli Poğaça Tarifi
Uçan Kurabiye Tarifi
İstanbul usulü midye dolması tarifi
Zeytinyağlı Kuru Patlıcan Dolması Tarifi
Fondü
Romantik bir tatlı, Fondü. Muz ve çilek dilimleri sıcak çikolata fondü * ile birleşince ortaya çıkan harika lezzet. Özel fondü seti ile masaya sıcacık servis edilen eritilmiş çikolatalı fondü, muz ve çilek parçaları ile tatlı kültürünüzü değiştirecek. Meyvenizi ısıtılmış çikolataya batırarak yemeye ne dersiniz?
Fondü Nedir?
İsviçre kökenli bir yiyecek olan ve Fransızca adı Fondue olan bir yemek çeşididir. İlk icad olunması peynirli fondü olarak kayıtlara geçse de bugün için Et fondü ve çikolatalı fondü çeşitleri oldukça yaygındır.
Fondü türlerinin en önemli özelliği, ısıya dayanıklı bir kabın (Kaklon=caquelon) ispirto ocağı (reşo ocağı veya başkaca bir ısı kaynağı) üzerinde masaya servis edilmesi ve yiyeceğin içine sokulup pişirilerek veya sosa bulanarak yenmesidir.
Çikolatalı Fondü Nedir? Meyve veya pasta dilimleri eritilmiş çikolata içine daldırılarak yenilen bir tatlı çeşidi olup, tatlı fondüler hindistan cevizi, bal, karamel ve hatmi içerebilir.
Çikolatalı Fondü Nerede Yenir? Fondue kabında masaya konan çikolata fondünün yanında verilen meyve parçaları, fondue çatalı ile sosa batırıp tabağına (Dessert tabağı) alınır. Misafir dessert çatal ve bıçağı ile yer. Fondü çatalına kek, bisküvi, çeşitli meyve dilimleri vs. batırılarak ve sosa bulanarak da yenir.
Fıstıklı irmik helvası tarifi
15 kişilik fıstıklı irmik helvası
Malzemesi :
20 gr. tereyağı
550 gr. irmik (3 su bardağı)
1500 ml. süt (6 su bardağı)
30 ml. ayçiçek yağı (2 çorba kaşığı)
150 gr antepfıstığı
Fıstıklı irmik helvası tarifi :
- Bir tencerede tereyağı eritilir. Yağ kızınca irmik ileve edilir ve kısık ateşte sürekli karıştırılarak, irmik kahverengileşinceye kadar yaklaşık beş dakika süre ile kavrulur.
- Süt eklenerek karıştırılır. Şeker konulduktan sonra 2 dakika kaynatılır ve ateşten alınır. Tencerenin kapağı kapalı olarak 15 dakika süreyle demlenmeye bırakılır.
- Bu esnada bir tavada ayçiçeği yağı kızdırılır. Yağ kızınca içine fıstıklar atılır ve altın sarısı renk alıncaya kadar kavrulur. Demlenmiş irmik helvası ile fıstıklar tahta bir kaşıkla harmanlanır. Tane tane dökülen helva, ılık olarak servis yapılır.
Ayrıca şu diğer irmik helvası yapma yöntemleri için aşağıdaki diğer linklere de bakınız.
Nişasta helvası tarifi
6 kişilik nişasta helvası tarifi için gerekli malzemeler :
- 500 gr. buğday nişastası (4 su bardağı)
- 250 gr. toz şeker (yaklaşık 1 su bardağı)
- 750 ml. su (3 su bardağı)
- 225 ml. ayçiçek yağı (1 su bardağı)
- Tarçın veya Antep fıstığı
Nişasta helvası nasıl yapılır?
- Derin bir kapta nişasta, şeker ve su karıştırılır.
- Tencerede ayçiçeği yağı ısıtılır. Karışıma eklenir ve pişirilir. Helva tane tane oluncaya kadar yaklaşık beş dakika süre ile kavrulur.
- Nişasta helvası ateşten alındıktan sonra soğuyunca sade olarak, tarçınla yada üzerine çekilmiş antepfıstığı serpilerek servis yapılır.
Not: Nişasta helvası çeşitleri daha sonraki tariflerimizde yer alacaktır.
Un helvası nasıl yapılır?
12 kişilik Un helvası malzemesi :
- 250 gr. tereyağ
- 500 gr. un (4 su bardağı)
- 1 litre su (yaklaşık 4 su bardağı)
- 1 kilo toz şeker
- 200 gr. iri çekilmiş ceviz içi
Dört adımda Un helvası yapılışı :
- Tencerede eritilen tereyağ kızdırılıp üzerine un eklenir. Çok kısık ateşte yaklaşık yarım saat süreyle sürekli karıştırılarak un kahverengileşene kadar kavrulur. Başka bir kapta su kaynatılır.
- Kavrulmuş una azar azar sıcak su ilave edilip, karıştırılır ve tencerenin kapağı kapatılır. Suyunu çekene kadar pişirmeye devam edilir.
- Üzerine şeker boşaltılıp, tahta bir kaşıkla karıştırılır. Şekerin erimesi için, ağır ateşte biraz daha pişirilir ve ateşten alınır. Bir köşede dinlenmeye bırakılır.
- İri çekilmiş ceviz içi eklenerek karıştırılır. El ile istenilen şekil verilerek servis yapılır.
Un helvası yapmanın püf noktaları için Helvanın Tarihçesi adlı yazımızdaki helva nasıl pişirilir bölümünü mutlaka okumanız gereklidir.
Sahlep Tozu
Soğuk kış aylarında pastane ve muhallebicilerde dondurmanın yerini sahlep (salep) aldı. İstanbul’da bacalarından duman tüten, martıları peşine takarak Avrupa ile Asya yakası arasında gün boyunca mekik dokuyan Boğaz vapurlarında da sahlep servisi başladı. Şifalı yabani orkide köklerinden elde edilen aromatik tozla yapılan sıcak bir kış içeceği olan sahlep, kuvvet verici özelliğinin yanı sıra soğuktan korunmak ve vücut direncini artırmak için de bire bir. Türklerin sahlep ile tanışıklığı çok eski dönemlere uzanıyor. 8. yüzyıldan itibaren İslamiyet’in kabulüyle birlikte, İslam dininin yasakladığı şarap ve kımız gibi alkollü içkilerin yerini boza, şıra ve sahlep gibi alkolsüz içkiler aldı. Şıra daha çok yaz aylarında tercih edilirken, boza ve sıcak sıcak servis edilen salep, kış aylarında içiliyordu. Halk arasında “çayırotu”, “çemçiçeği” olarak da bilinen salebin soğuk algınlığına, öksürüğe, bağırsak rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılır. İştah açıcı olarak da kullanılan, hatta kuvvet verici olduğu söylenen salebin eski dönemlerde cadıların, sevgilileri bağlamak için hazırladıkları aşk iksirine ilave edildiği de anlatılır.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde padişahlar için hazırlanan kuvvet macunlarına zencefil, kişniş, sinameki, çörekotu, hindistan cevizi, anason gibi birçok şifalı bitkinin yanı sıra sahlep de eklenirdi. Yine o dönemde kışın sokaklarda güğümlerle sahlep satılır, halk bu sütlü içeceği şifa niyetine içerdi. Salep güğümü maltızın üzerine oturtulur, müşteriler maltızın etrafında hem ısınır, hem de salep içerlerdi. Sahlep içmek için büyük ve kulpsuz porselen fincanlar kullanılırdı. Tarihçilere göre, Ortadoğu’ya özgü bir içecek olan sahlep, kahvenin yaygınlaşmasından önce Avrupa’da, özellikle de İngiltere’de “salep dükkanları” tarafından satılır, tereyağlı ekmekle birlikte servis yapılırdı. Ancak, kahvenin yaygınlaşması ile bu gelenek zamanla yok oldu.Salep içeceğinin ana maddesi olan aromatik toz, bir çeşit yabani orkide olan sahlep bitkisinin köklerinden elde edilir.
Bu orkideler, ormanlık ve dağlık arazilerde, daha çok da kireçli topraklarda yetişir. Ormanlık bölgelerde yetişen yabani orkidenin yumrusu daha iri, çayırlık alanlarda yetişenlerinki ise daha ufak olur. 1000-1100 metre yüksekliğindeki yaylalarda bulunan yabani orkidenin kokusu ve katılık verme oranı daha yüksektir. Bu bitkilerin toprak altında iki yumrusu vardır. Bunlardan biri ana yumrudur ve o yılın gövdesini verir, diğeri ise genç yumrudur. Anadolu’da daha çok “Orchis” ve “Ophrys” türlerine rastlanır. Yabani orkide özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman, Bitlis yörelerinde ve başta Kastamonu olmak üzere Karadeniz yöresinde yetişir.
Nisan ve Mayıs aylarında yumrular çiçeğe durur ve daha sonra tohum döker. Bir kısmı kokusuz, diğerleri ise özellikle akşam saatlerinde şekerli, tatlı bir koku salan çiçeklerin rengi beyazdan morun çeşitli tonlarına kadar değişir.
Sahlep tozu Bitki çiçekteyken, toprak altındaki yumruları toplanır. Yalnız genç yumru alınır, ana yumruya dokunulmaz. Krem renkteki yumrular, yumurta şeklinde ya da çatalsıdır. Toplanan yumrular suyla temizlenir, acılığının gitmesi ve daha kolay kuruması için kısa bir süre kaynayan süte ya da suya atılarak terbiye edilir. Çabuk kurumaları isteniyorsa fırınlanır veya açık havada kurumaya bırakılır. Yumrular ileride kullanılmak üzere kuru halde saklanabileceği gibi değirmende öğütülmüş halde de korunabilir. Toplanma dönemine göre sahlebin içerdiği etkin maddeler de değişir. Bileşiminde ağırlıklı olarak musilaj, nişasta, şeker ve azotlu maddeler olan salep tozu da genelde kremsi bir renktedir. Geleneksel Türk dondurmasında katılık ve esneklik vermesi için kullanılan salep, dondurmaya kendine özgü bir tat katar. Ancak salep daha çok kış aylarında muhallebici ya da pastanelerde satılan sıcak kış içeceği olarak bilinir. Bu içecek süt, şeker ve salep tozunun birlikte kaynatılmasından elde edilir ve genelde tarçınla birlikte sıcak olarak fincanda servis edilir.
Uludağ, Kartalkaya gibi kayak merkezlerinde de salep, en fazla tüketilen sıcak içeceklerin başında gelir. Maç zamanlarında da stadyumların önünde salep satıldığına sıkça rastlanır.
Müslümanların tan vaktinden akşam karanlığına kadar oruç tuttuğu Ramazan ayı bu yıl kışa rastladığından salep, son dönemde şık restoran ve otellerin iftar mönülerine de girdi. Sahlep, pahalı bir baharat olduğundan, tadı ve kıvamı iyi ayarlanmış salep bulabilmek o kadar kolay değildir. Hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsanız,sokakta ve bilmediğiniz yerlerde satılan salebi almayın. Salep deyince akla hemen Beyoğlu’nda ve Boğaz’da salebiyle meşhur muhallebiciler gelir. Ancak güzel bir salep içmenin başka bir yolu daha var. Kendiniz evde yapabilirsiniz. Soğuk havada canınız dışarı çıkmak istemiyor, bir yandan da içinizi ısıtacak sıcak bir şey içmek istiyorsanız, evde kendi salebinizi kendiniz kaynatın. Bu nedenle kış aylarında evde salep bulundurmakta fayda var.
Sahlep tozunu Mısır Çarşısı’ndan veya diğer aktarlardan temin edebilir, kavanozda saklayabilirsiniz. Süt, şeker ve salebi karıştırıp kaynatarak, hem tadı, hem kıvamı damak tadınıza uygun bir salep yapabilirsiniz. Hiç bulamıyorsanız marketten tarçınlı hazır salep de alabilirsiniz.
Ayrıca Salep yapımı için Salep tarifi linkinden yararlanabilirsiniz.
Dut ile neler yapılır?
Türkiye’nin batısında haziran ayında 15-20 günlük meyve süreci yaşayan dut meyvesi, doğuda ağustos sonlarına kadar azalarak devam eder. Çekirdeksiz dutlarıyla ünlü Kemaliye, Malatya, Elazığ, Adıyaman ilçe ve köyleri dut ürünlerinin en çok üretildiği ve satıldığı bölgeler. Dut pekmezi bu bölgelerde kahvaltıların baş tacı ve sağlık iksiri, karadut şurubu sıcak yaz günlerinin başlıca içeceği. Diğer çeşitler ise soğuk kış gecelerinin tadına doyulmaz muhabbet çerezleri olarak sofralarda yerlerini alırlar.
Anadolu’nun her tarafında yaygın olarak bulunan dutun, Türkiye’de beyazdut, karadut ve kırmızıdut olmak üzere üç önemli türü yetişir. Türkiye’nin batısında ipekböcekçiliğinde kullanılan ve sadece meyvesi yenilen dutun, İç Anadolu, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde bütün bunların yanında pekmezi, pestili, ezmesi, kurusu, cevizli sucuğu ve şurubu yapılarak çeşitli yiyecek-içecek ürünleri elde edilir.
Dut pekmezi nasıl yapılır?
Dut Pekmezi yapmak için, kaynatılan dutlar selelere alınarak, şırası bakır kaplara süzülüyor. Eğer, yaş duttan yapılıyorsa, suyu süzülen dutlar tekrar torbalara konularak elle sıkılıyor. Elde edilen şıralar tekrar kaynatılıyor, temiz bir bezle süzülüp, tepsilere konularak, damlarda güneşte özleşmeye bırakılıyor. Havanın sıcaklığına göre birkaç gün bekletilen şıralar, tekrar süzülerek kavanozlara konup, pekmez olarak kahvaltı sofralarını süslemeye hazır hale geliyor.
Dut ile pestil nasıl yapılır?
Pekmez üretimindeki ilk işlemlerin aynıları dut pestili yapımında da uygulanır. Şıra elde edildikten sonra, süzülerek tekrar kazana konulur.
Kaynatılması sırasında nişasta veya un pestili yapılacaksa, un ya da nişasta bulamacı yapılıp, kaynayan şıranın üzerine dökülerek ilave edilir. Koyulaşana kadar da karıştırılır. Serilecek kıvama geldiğinde bakraçlara alınarak, beş-altı kadın tarafından damlarda hazırlanmış temiz pestil örtülerine serilir. İki kadın örtünün iki ucundan tutar; iki kadın örtünün altından oklava tutarken, diğerleri de üstten kevgirler yardımıyla bulamacı örtüye yaymaya başlar. Un pestili, nişasta pestiline göre daha kalın serilir, rengi de daha koyudur. Nişasta pestilinin üzerine haşhaş dökülür. Bazı bölgelerde bulamaca, dövülmüş ceviz katılarak cevizli pestil de yapılır.
Damlarda serili pestiller bir gün kadar kurumaya bırakılır. Ertesi gün, kuruyan pestillerin arka tarafı bezle ıslatılarak, örtülerden ayrılır. Tekrar birkaç saat kurumaya bırakılır. Yapılan nişasta pestiliyse iç yüzeyine nişasta dökülür.
Makasla istenilen ölçülerde kesilerek, tahtalama diye adlandırılan katlama işlemi yapılır. Dutlar yalnızca pestil ya da pekmez yapımında kullanılmaz, kurutularak da yenir. Damlarda brandalara serilerek birkaç gün kurumaya bırakılan dutlar, elenip seçilerek, kavanozlara doldurulur; çerez olarak yenmeye hazır durumda kilerdeki yerini alır.
Dut ile cevizli sucuk nasıl yapılır?
Kuru dut ve cevizden yapılan cevizli sucuklar ise, eylül ve ekim aylarında yapılır. İplere dizilen cevizler, hazırlanan bulamaca beş-on dakikalık sürelerle defalarca batırılır, yeterli kalınlığa geldiğinde ise asılarak kurutulur.
Dut ezmesi nasıl yapılır?
Dut ile yapılan tatlılar arasında bir de dut ezmesi var ki tadına doyulmaz. Kuru dutlar dövülüp, tepsiye elenir. Ceviz dövülüp tepsideki dutun üzerine dökülür. Dövülmüş dutlar yeniden cevizin üzerine yayılır, iyice bastırılıp güneşe bırakılır. Daha sonra dilimlenerek saklama kaplarına konulur.
Karadut şurubu tarifi :
Sıcak yaz günlerinde serinlemek için zevkle içilen şuruplardan biri de mayhoş tadıyla karadut şurubudur.
Kaynatılıp süzülerek damlarda tepsilere konulan karadut, birkaç gün güneşte bırakılır; özleştiğinde ise cam şişelere doldurulur. Çeşit çeşit tatların üretildiği dut, tam bir vitamin deposu.
Dut meyvesinin faydaları :
Dutun kan yapıcı, kilo aldırıcı ve iştah açıcı olduğu, böbreklerin yağını normale döndürdüğü, karaciğer tedavisinde ve anjin hastalığının tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği söyleniyor. Özellikle de pekmez soğuk algınlığı, mide rahatsızlığı, kansızlık gibi rahatsızlıklarda yenildiğinde çok faydalı sonuçlar veriyor. Beyazdut aç karnına yenilip üzerine bir bardak su içildiğinde bağırsakları çalıştırıyor.
Tahinli Kabak Tatlısı Tarifi
Tahinli Kabak Tatlısı
Malzemeler;
- 1,5 Kg. doğranmış kabak
- 1 Kg. Toz Şeker
- Tahin
- Kavrulmuş susam
Tarifi;
Pişirmeden bir gün önce kabak yayvan bir tencerede üzerine şeker dökülerek bekletilir.(24 saat) Daha sonra Ocağın en küçük gözünde kısık olarak yaklaşık 1 saat pişirilir. Kaynamaya başladığında taşmaması için kabak açılmalıdır. Pişen kabak tatlısı iyice kıvamını bulması için kapak kapatılarak soğumaya bırakılır. İkram edilirken tabağa alınır üzerine tahin dökülüp susam serpilir.
Not; Tahinli kabak tatlısı dilerseniz kaymak,ceviz ile yada sade de yenilebilir.
Kolay Yoğurt Tatlısı Tarifi
Kolay Yoğurt Tatlısı Tarifi
Malzemeler;
- 3 Yumurta
- 3 Türk kahvesi fincanı şeker
- 3 ” ” ” Yoğurt
- 7 ” ” ” Un
- 1 Paket kabartma tozu
- 1 Paket vanilya
Şurup İçin;
- 4 Su bardağı şeker
- 4 Su bardağı su
Yapılışı;
Yumurtalar, yoğurt, şeker iyice çırpılır. 3 Fincan un ilave edilir ve vanilya eklenir. Kalan un ve kabartma tozu eklenir. İyice karıştırılır. Kare şeklinde bir borcam yağlanır ve karışım dökülür. Fırında pişirilmeye bırakılır.
Şurup Yapımı;
Şeker ile su kaynatılır. Tatlınız piştikten sonra şurup ve kek ikiside ılık olmalıdır. Şurubunuzu kekin üzerine yedire yedire dökün. Soğuduktan sonra sonra istediğiniz şekilde süsleyip servis yapabilirsiniz.
Not;Sonderece basit bir o kadarda lezzetli bir tatlı afiyet olsun
AHUDUDU LİKÖRLÜ KEK TARİFİ
Ahududu Likörlü Kek
Malzemeler;
- 4 Yumurta
- 1.5 Su bardağı şeker
- 125 gr. margarin (sıvı yağda olabilir)
- 1 Su bardağı süt
- 3 Çorba kaşığı kakao
- 2 Su bardağı un
- 1 Paket Kabartma tozu
- 1/2 Çay bardağı ahududu likörü
Tarifi;
Yumurta, şeker, yağ,süt ve kakao iyice karıştırılır. Un ile kabartma tozu azar azar ilave edilerek karıştırmaya devam edilir. Kek kalıbına dökülerek 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişirilir.Pişirildikten sonra servis tabağına alınan kek bıçak yardımı ile delinerek, sulandırılmış ahududu likörü kekin üzerine dökülür.
ÇOCUKLAR İÇİN VİŞNELİ MİLFÖY TARİFİ
Çocuklar İçin Vişneli Milföy
Malzemeler;
- Milföy hamuru
- Dondurulmuş Vişne
- Nişasta
- Şeker
Tarifi;
Milföy karelerinin her birine şekere bulanmış vişne konulup her iki tarafa doğru karemela gibi çevrilir. (Bayram şekeri gibi) Kızgın yağda kızartılır. Üzerine bolca pudra şekeri serpilip servis edilir.
Not; Bu tarifte miktar belirtmedim çünkü yapacağınız adete göre miktarı belirleyebilirsiniz. Dörtlü satılan milföy hamuruda olabilir, onikili satılanda. Çocuklarınız kadar sizlerde sanırım yapımına ve tadına bayılacaksınız.
Afiyet OLsun.